Yazılarımız

Eşit Davranmak Neden Yetmiyor?

Eşit davranmak neden yetmiyor?

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ya da Dünya Kadınlar Günü. Bir özgürleşme sembolü olarak tariflenir ve pozitif ayrımcılığı benimsemiş bir gündür. Bireyin değerini ve haklarını görünür kılmak üzere tasarlanan bir gün olarak, ‘kutlama’ olarak görülüp, yüzeysel algılanması ile, toplumda maruz kalınan baskı ve şiddetin gerçek nedenlerine odaklanmayı geciktirebilir.

Cinsiyet eşitliğine yönelik ayrımcı söylemlerden kurtulmak için nereden başlayabiliriz? Ne yapabiliriz? Sadece birey olmanın lezzetini yaşamak mümkün olabilir mi?

Ağzımızdan çıkan bir cümle ile toplumda cinsiyet için biçilen roller için düşüncelerimizi kısaca aktarıyoruz. Bazen bilinçli çokça bilinçsizce… Cinsiyetler arasındaki güç dengesizlikleri eşitlik arayışının peşinden gidenlerin sayısını artırırken, eşit olunmadığını daha yoğun ifade etmeyi sürdürdüğümüz bir kurgu.

Bugün kurumlar dilindeki cinsiyetçi söylemleri hafifletmek için sosyal medya kampanyaları yapıyor ya da kadının varlığını göstermek için ‘kadın’ temalı ilanlar veriyor. Pozitif ayrımcılık ile istihdam sağlama, girişimci kazanımı, atölyeler kuruluyor ve meslek edindirme çalışmaları yürütülüyor. Kısa ve orta vadeli planlar yürütülüyor. Bu planlar çokça yukarıdan bir bakışı gözler önüne serse de paydaşlar ile birlikte faydalanıcıların da dahil edildiği projeler gün yüzüne çıkıyor.

Bu ay yayınlanan iki rapor var; biri Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın diğeri Kadir Has Üniversitesi’nin.

Related Posts