Çocuğa duyulan sevgi hayatın bir parçası olan ve yaşadığımız dünyayı güzelleştiren duygulardan biridir. Çocuklar için en çok değer verilen, sevgiyi hissettirmekten kaçılmayan bireyler oldukları söylenir. Sevgiyi ifade ederken yaşadığımız toplumun alışkanlıkları, kültürel katmanlar ve yaygın inanışların etkisinde kalmak mümkündür. Ailelerin çocuklarına duyduğu sevgiyi ifade etme biçimleri için ebeveynlik her ne kadar ortak bir rol tanımı içerse de çocuk ile kurulan ilişki topluluklarda farklılık gösterir. Çevremizden, aile büyüklerinden sık sık duyulan: “Sakın çocuğunu çok sevme (sevgini gösterme) şımarır.” Çocuklar, sevildiklerini bilmek ve en önemlisi hissetmek isterler. Gün içinde gözlerinin içine bakıp gülümsemeniz, sevgiyle saçlarının sevilmesi ya da çocuğun direkt olarak sevildiğini duyması değerli hissetmesini ve özgüveninin gelişmesini sağlayacaktır. Çocuğunuza öreceğiniz hırkadan, alacağınız hediyeden çok daha önemlisi onu sevgiyle büyütebilmektir. Bu sevgi ortamının önemli yapı taşlarından biri de sınırlardır. Ekibimizden Psikoloji öğrencisi Pınar Kılınç çocuklara sınır koymak ve çocuklara karşı hissedilen sevgiyle ilgili bir yazı yazdı. Yazının devamı için Medium sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Sevgi ve Sınır İlişkisi

09
Kas